31 Mayıs, 2005

Sonunda Gelebildim


En sonunda bilgisayarıma kavuştum. Dün eşimin iş vardı bilgisayarda. Hiç bişeye bakamadım doğru düzgün. Cumartesi de iş yerine gelmedim, bu nedenlerden dolayı epeyce bi ara verdim. Ama nihayet geldim. Bu arayı bi kayrola takımı ve ek olarak minicik çiçeklerden oluşan kenar süsü ile yapılmış bi örtü ile kapatayım. Umarım telafi edebilmişimdir.



Biraz eski bir örnek, belkide çoğumuzun elinde var bu örnekten. kullanımı kolay olduğu için seviyorum. Hem çarşaf hem kayrola eteği, ikisi bir arada...



Minik Çiçekler



Bu aslında tülbent, ben onu örtü olarak kullanıyorum. Meliha teyzemin bana hediyesi, adapazarı kuzuluktan almış benim için.



İğne oyası tekniği kullanılmış minik çiçeklerde. Bi denemesini yapmalıyım, neye benze acaba :))) denemeden bilemeyiz. Umarım başarırımda sizede anlatırım. Minik çiçeklerin yakından görünümü...

27 Mayıs, 2005

Nakışlı Havlu


İlk nakış kursuna gittiğim sene sergiye yakın çabuk-çabuk yapıp bitirmiştim. Ben kum iğnesi tekniği kullandım, bi başka arkadaş aynı örneğe çöp işi tekniği yaptı. O arkadaş birde canlı renkleri kullandı, çok tatlı gül kurusu ve tonları. Çöp işi tekniği de çok meşakkatli bi teknik nakışta. Ufak bi desen denemesi yaparım size de gösteririm inşallah. Tabi arkadaşın yaptığı havlu daha çok rağbet gördü. Şimdiki aklım olsa görürdü o.. ( üstelik okul arkadaşımın ( Elif Ç.) ablası ve kendiside en kıymetli arkadaşımdır ( Ayşe Ç.) onlar İzmit’te şimdi, özledim ikisinide ). Bunlar şaka ve şamata tabi ki. Onlar benim halen unutmadıklarım arasında.



Zavallı anneme de zorla havlunun ucuna dantel yaptırdım. Kısa sürede yetiştirmeye çalıştı ve başardı. Şimdi ucundaki örneği havludaki nakıştan daha çok beğeniyorum.



Örneğin yakından görünümü..

25 Mayıs, 2005

Geçen Akşam


Geçen akşam (24.05.2005 salı) kızkardeşim Havva bana kalmaya geldi. İşten dönünce Fatihte biraz gezdik. O kendine ayakkabı bende kendime kek kalıbı aldım ( çok yaparım yaa! ) Derken birde ne görelim fatihte yeni bir dükkan. Boncuk satıyor. Aynı Eminönündeki dükkanlar gibi bol çeşitli. Meğer yoğun istek üzerine gelmişler, çok iyi oldu. Eminönüne gidemiyoduk hem gitsekte kalabalıktan bişey seçemiyoduk. Gerçi burası daha açılma aşamasında o nedenle kimse yoktu. Resmini çekecektim ama daha yerleşmemişler, tüm boncuklar yerde geziyodu. Bi yerleşsinler benden bıkacaklar. Şahsım adına çok mutlu oldum. Fatihe yakın olupta haberi olmayanlar vardır diye düşünüp bir bildiri yapiim dedim.
Neyse, sonra ( epeyce gezdikten sonra ) eve geldik ki açlıktan ölüyoruz. Markete uğradık, gerekli malzemeleri aldık, hemen yemek yapmaya koyulduk. Neyi mi? Kaç zamandır yapmayı planladığım böreği Portakal ağacı'nda gördüm bu tarifi. Resmiye halanın börekleri...
Mutlaka denemeliyim dedim. Çünkü benzer bi tane tatmıştım geçen sene. Onun iç malzemesi soğan, peynir ve pul biberden oluşuytordu. Oda güzeldi ama Havva yemez öyle içi. Hem onun için hemde daha pratik oluşundan sade peynir kullandık. Farklı olarak birde biz tereyağında, kısık ayarda kızarttık. Zaten bizimki portakal ağacındaki gibi olmadı :((
Cesareti olan ve iştahının kaçmasını isteyen tıklasın... "Yok! Ben hiç iştahıma bu kötülüğü edemem" diyen olursa portakal ağacına bakmalarını öneririm. ( Yukarda tam adrese link verdim. Resmiye halanın börekleri )
Yemeğimizi yedik, çayımızı içtik, tv seyrettik gece bittiii. Yatmadan önce akımıza aldığımız şekerler düştü. Hadiiii onlarıda yedik. Çok zaralı ama naapalım özellikle ben dayanamam şekere... Veee bu gün koştura koştura geldim bunları anlatmak için. Anlattım rahatladım :)))

Nişan Bohçası


Nişan bohçası idi. Sonra onu şömentablo yaptım. Bazende fiskosuma örtüyorum. Minicik motiflerden oluşuyor. Annem sabırla ördü bu örtüyü. Ben başlamıştım ama herzamanki gibi yarım bırakmıştım. Kadıncağız benden ümidi kesince kendi yaptı naapsın ;)
 


Motiflerin ortalarına inci dikmiştim ( onu ben yaptım işte ) Çok sık kullandığım için sık yıkanıyor, bu nedenle bi kaç tane incisi düşmüş...
 


Yakından bakmak isterseniz...

24 Mayıs, 2005

Demet


Tülbentin deseni nedeniyle adını demet koydum. Bu desen çok hoş, nakışta falan da uygulanır. Yarımlarım bitsin ( mübareklere bereket sindi yap yap bitmiyoo ) değişik şeyler deneyeceğim. Güzel olursa yayınlarım...
 


Şimdiki aklım olsa bu oyayı daha canlı bi renkle işlerdim. Çok yıllar oluyor bunu yapalı, o zamanlar şimdiki kadar renk seçeneği yoktu naylon bobinlerde. Şimdilerde çok maşallah... Canlı renklerle yapmak isteyenler yakından da bi bakmak isterler diimii?


Mısır Piramitleri...
Piramitlere karşı bilmediğim bi sempatim var sanırım, her dördüğüm üçgene piramit diyorum :)... Mısır'ı da merak etmiyor değilim yani. Burcumun ( yay ) özelliklerinden biridir seyehati severim... Eh nediyelim, kısmet!...
 


İğne oyasının en basit modellerinden biridir. Burada bi namaz başörtüsüne işlenmiş, daha farklı yerdede de kullanıldığında da asaletini aynı görkemle sergileyeceğine eminim.... Yakından bakarak ne kadar basit olduğunu göreceksiniz. Hemen başlamak isteyipte iğne oyasından anlamayanlar! Fiyonk'a başvurmamız gerek. Orada iğne oyası teknikleri açık anlatımlı ve resimli. Faydalacaksınız.

23 Mayıs, 2005

Duyuru..

Kek Tarifini ekledim. Bakabilirsiniz.

Kurşunii...


Bu iğne oyasının nasıl yapıldığını sakın sormayın, en ufak bir bilgim yok. Ya aynı teknik kullanılıyor, sıkı işlenerek ( Fiyonk nette iğne oyası teknikleri )....Yada başka bir teknik var. Eğer bir bilen varsa bize bu teknik hakkında bilgi verirse çok seviniriz.
 


Eşimin annanesinin bana bir hediyesi bu tülbent. Çok şeker ve sevecen bi nine...
 


Yakından örneğin çiçeğine ve piramitine iyice bir bakalım...

Lila'lı
 


Lilalı yakından nasıl görünüyor? Çok kolay bir örnek. Minik havlu kenarlarına, kırinkıl tülden parçaların kenarlarına simli iple ve yine simli iple ödemiş ipeği kenar süslemelerinde kullanmak için çok şeker bir örnek.

21 Mayıs, 2005

Tepsi Örtüsü


Makina Dikişi tekniği ile işlenmiş bir örtü. Kolay bi teknikle çalıştığımdan müthiş keyf aldım işlerken. Makina dikişi tekniği çok basit, sadece desene göre kasnağı yavaşça, adım adım yönlendiriyorsunuz....
 


Önce deseni seçip parşömen kağıda çizdim. Kağıdın tersini çevirerek deseni kumaşa aktardım ( karbon kağıdı ilede olur). Kumaşı kasnağa yerleştirdim. Koyu renk yavru ağzı ile işlemeye başladım, sonra açığı ile devam ettim. En sonda hatlarını belirledim. Yakından tekniği inceleyelim.

Bu renklerle birde mutfak takımım var. Zaten tepsi örtüsünü de takıma uysun diye aynı renklerle yaptım. Mutfak takımımı da yakında yayınlayacağım.
 


Tepsi örtüsüne birde başka açıdan bakmak isterseniz tıklayın.

20 Mayıs, 2005

Yelpaze


Yelpaze dedim çünkü benziyor. Siteye resim yüklemek bişey değilde isim bulmak zormuş. Buluyorumda uymuyo bazen. Neyse bu uydu inşallah...
 

Ayrı örülüp tülbente sonrdan dikiliyor. Feyza'cığımın hediyesidir bana. Renkleri fotoğrafta güzel çıkmamış. Aslı tatlı bir avruağzı ve açık krem. Yapma isteyenler yakındanbakabiirler...

Arkadaş...
 

Bu tülbent bana arkadaşımı anımsatıyor. O yüzden adını Arkadaş koydum. Neden anımsattığı ise aynı tülbentten onun eşarbı olmasıdır. Arkadaşım seni çok özledim. İzmit'te havalar nasıl? ( remin uzaktan çekilmişini yükleyemedim error veriyor nedense )

19 Mayıs, 2005

Nazlı'nın Sandığı


Aslı'nın olurda benim olmazmı :))) Bu da Nazlı'nın Sandığı...
Aslına bakarsanız Nagihana özendim (nagice hobi). Baktım güzel güzel tülbent oyaları sergiliyo sitesinde. Bende dün akşam şirin sandığımı aldım dolaptan, birden "Aslı'nın olurda Nazlı'nın olmazmı?" diye söylenip güldüm kendi kendime . Ne sandığı canım, içine sadece tülbentlerimi koyduğum kapitoneden dikilmiş bi hurç ( bizde hurç derler, başka adı varsa söyleyin değiştireyim bu bana biraz kaba geldide ).
 

Neyse, sandığımı açtım ve içinden tülbentleri çıkarıp resmini çektim. Epeyce de varmış. Hepsini birden yayınlamayacağım. Arada başka şeyler de eklerim tabi.
 

Sandığımın ( bak hala sandık diyorum, hurç o hurç )içinden en çok sevdiğimi ve bende manevi değeri çok yüksek olanı ilk olarak yayınlamak istedim. Manevi değeri dedim çünkü bu oyayı rahmetli halam ( 40 yaşında kötü bir hastalık sonucu kaybettik. Onu çok özlüyorum. ) icat etmişti. Çok seneler önce böyle bi tutkusu vardı. Bir sürü icadı oldu, biz ona mucit diye takılırdık.
 


Bir adı yok ben ona Çiçeklerin Dansı dedim. Aslında gülpembe diyecektim çünkü o şarkıyı dinlereken halamı anımsıyorum ben. Ama daha önce bu başlığı kullandığım için olmaz. Yakından görmek isterseniz tıklayın.

17 Mayıs, 2005

Yeşil Kek


Aslında adı ıspanaklı kek. Ama ben ona yeşil kek diyorum, çünkü; ıspanaklı kek deyince 'yok almiiim, kalsın' diyolar. Tadına baktıktan sonra tadanlara ıspanaklı olduğunu söyleyince 'yaaaa!' diye bi cevap alıyorum. Bu tarif eşimin teyzesinden, yani ben ondan aldım. O ise bi tv programında görmüş. Hatırlayan olursa lütfen söylesin yazayım. Ben tarifte minik bi değişik yaptım. Mesela içine ve üstüne ceviz kattım. Benden önce de teyzem, krem şanti yerine muhallebi kullanmış. Daha hafif oluyo. Tarifi yarın ( unutmaz getirirsem işyerine ) yazacağım.
 


Bu pastayı güzelce, özene-bezene, gece 1'lere kadar çırpınarak ( uykuyla mücadele ) kızkardeşim esra için ( australiadan gelen ) hazırladım. Ama kardeşim tadına bile bakamadı. Kime niyet kime kısmet derler ya... Vel hasıl pasta dolapta kaldı. Dün akşam götürmem gereken pasta bu gün ben tarafından tüketilip bitirilecektir.....


Yeşil Kekin Tarifi...


Malzemeler:
1,5 Su bardağı ( robota çektikten sonra ölçülecek )ıspanak,
1,5 Su bardağı şeker,
3 Yumurta,
1 Su bardağı sıvı yağ ( ben 1 parmak eksikçe 1 s.b. kullandım )
Kabartma tozu, vanilya, aldığı kadar un.
( ben 1 su bardağı kadarda ceviz kullandım )

Muhalebi için:
1 kg süt,
2,5 Kahve fincanı şeker,
2,5 Kahve fincanı un,
Vanilya...

Yapılışı
Ispanakları yıkayıp iyice süzdürün. Göz kararı bir su bardağı olacak kadar robota koyup çekin. Şekeri ekleyin ve çekmeye devam edin. Yumurta ve sıvı yağı da ekleyip çırpmaya devam edin. ( bu işlemde isterseniz robotun çırpma telini takın ). İyice çırptıktan sonra kabartma tozu ve vanilya eklediğiniz unu eklemeye başlayın. Normal kek hamuru kıvamını alana kadar unu ekleyin, çırpın. En son ceviz katıp hamurun her yerine ulaşmasını sağayın. Yağlanmış kek kalıbına döküp 170 derece ısıda pişirin.
Gelelim muhallebiye; Şeker ve unu ocağa almadan kenarda iyice karıştır. Yavaşça sütü ekle ve ocağa al. sürekli karıştırarak pişir. Bir an bile bırakılmaya gelmez muhallebiler. Neyse pişmesine yakın vanilyayı ekleyin. Başka tariflerde piştikten sonra içine 50 gr margarin katıyolar, daha kremamsı olsun diye. Sürekli çırparak yaptığım için bu da kremamsı oldu. Kekin üzerine dökmeden yine çırparak muhallebiyi biraz soğuttum. Kek pişince onuda biraz ( demlenmesi için ) beklettim. Sonra üzerinden bıçak sırtı kalınlığında bıçakla bir tabaka aldım. Robota koyup çektim. ( kekin soğuk olması burada çok önemli, çünkü kıyarken bıçağa yapışıyo robotta, ayrıca hamurumsu oluyor ) cevizi ekledim. Kekimi kalıbından soğuyunca çıkardım. Üzerine soğumuş muhallebiyi döküp yaydım. En üstüne de robotta çekip ceviz eklediğimiz kek parçacıklarını ekledim... Afiyet olsuuun..


İşte dev bir dilim.
 


O artık yok.........

Veeeeeeeee, yenmesi gereken bişey daha...Tıkla ve ye...

16 Mayıs, 2005

Kırk Motif


Hafta sonu Çatalcadaki yazlığımıza gitmiştik. Eşimin teyzeside bizimle beraber geldi. Maşallah kendisi çok hamarat bir kadındır. Geçen sene salon takımı yapmak için örnek arıyordu. Bulmuş, bulmuş ama bayağı meşakkatli bi örnek bulmuş.
 


Bu örnek, adından da anlaşılacağı üzere kırk adet motiften oluşuyor. Ortası ayrı kenarları ayrı örülüyor. Birleştirilip bir motif yapılıyor. Beş motiften 1 motif oluşturun ve bu şekilde dört tane yapın, birleştirin. En son olarakta etrafındaki minik motifleri yapın... Sabırlı kimselere tavsiye ederim :)))
 

14 Mayıs, 2005

Unutulamaz...


Bazı anlar vardır unutulamaz, bu da o anlardan bir kesit. Şaşırmayın. Şimdi anlatacağım. Bu dantel henüz ne için olduğu bilinmeden Havva tarafından örülmektedir. Havva benim kardeşim. Küçüklüğünden beri dantel ve binimum elişlerinden hoşlanmaz ( yapmasından tabi )ama kullanmayı, sever beğenir. İş yapmaya gelince..... Biz onu hep "eline bi elişi al" diye dürterdik. Bi hevesle başlar fakat başladığı hiç bir işi bitirmezdi. Epeyce bi zaman elişinin yanına uğramazdı. Sebebini sorduğumuzda "elişim güzel değil, beğenmiyorum, yaptığım dolgular biçimsiz gözüküyor, beğenmediğimden yapmıyorum" diyor. "Peki beğenmiyonda başka işlere neden başlıyon" diyoruz. "Teşvikinizle hevesleniyom, belki bunu güzel yaparım diyorum kendi kendime, bu nedenle başlıyorum yeni bir işe" diyor.. Neyse çok nadir yaşanan bu anı ölümsüzleştirmek istedim. Bana kızdı "sakın ha yayınlama" dedi. Yayınlayacağım dedim. "Olumsuz yorumlardan beni suçlama o zaman" dedi. Tabiki suçlamam. İlk olumsuz yorumu ben yaptım :))) bizzat kendisine. Neyse Havva'cım şaka bi yana ( bunu okuyunca "şakaymış yerin dibine sok sonra şaka de" dedin dimi, tanırım ben seni)İnan ki güzel olmuş :))) bunu bitir seni ödüllendireceğim :)))
 

13 Mayıs, 2005

Başıma Gelenler..


Hiç sormayın başıma gelenleri. Dün akşam üstü tam işyerini kapatma sıraları, sitemi düzenlerken bi kod silmişim. Bide kaydedip çıktım kazara. Baktım ki site allak bullak. Napacam ben şimdi dedim. kendi kendime bişeyler denedim. Yok düzelmiyo!. Sonra Saadet hanıma ( fiyonk ) danıştım. Beraber Aldığımız kararla sitenin alt yapısını değiştirdik. Sorun düzeldi o zaman. Bu seferde fiskosun yapılışını anlattığım kısmın yarısı gitti. onuda sabah farkettim ve dün akşamda bu günde sırf sitemi kötü, bozuk bi halde bırakmıyayım diye kısıtlı zamanlarda bişeyler yapmaya çalıştım. Umarım bu halinide beğenirsiniz. Bu gün bi programa davetliyim ( geçen hafta provası olan program ). Yorumlarınızı yarın yanıtlayacağım. Sevgiler......

11 Mayıs, 2005

İğne Oyası

İğne oyası tekniğini konuştuğu bir oya. 

10 Mayıs, 2005

Fiskos

Merhabalar...

Bir kaç gündür size ne yeni bir desen yollayabildim nede bir yoruma cevap yazabildim. Geçen cuma bi programa davetli olduğumdan yoğundum. Meğer o arkadaşlarla prova imiş.. Asıl program önümüzdeki cuma.. Neyse daha önemli bişey oldu dün. Aslında daha önce bu heyecanımı sizlerle paylaşacaktım ama bazı nedenlerden dolayı yazamadım. Neyseki olay oldu bitti, herşey gün yüzüne çıktı, artık bi sorun kalmadı. Dün kızkardeşim Esra ve kızı Esma Australia'dan 3 aylığına tatile geldiler.

Uzun bi aradan sonra sizlere bi fiskos örneği sergileyeyim dedim. beğenerek kullandığım bir örtüm. Umarım sizde beğenirsiniz...

 


Fiskosa kuş bakışı bide yakından bakalım...

 


Fiskosun önden görünümü...
 


Şimdi fiskosun yapılışını anlatalım


1. Minik bi yuvarlak yaparak dilime başlıyoruz.

2.Yuvarlağın içine 3 tane kutucuk yapıyoruz. 2 sırada da aynısı gibi 3 kutucuk yapıyoruz. 3 ve 3. sıradan sonra her sırada bir kenardan 1 kutucuk arttırıyoruz.

3.Arttırarak devam ederek desene başlıyoruz.

4.Yaprak desenlerini geçip desenin çiçek bölümüne gelin. İşaretli yerlere gelinceye kadar arttırma işlemine devam edin...Pembe işaretli yerde 22 kutucuk, yeşil işaretli yerde 11 kutucuk kalcak kadar genişletin.

5.Şimdide daraltma işlemine başlayın. Genişletme işleminde olduğu gibi, her sırada 1 kutu daraltın.

6.İki kutucukla dilimi bitirin. İpi koparmadan çevresini saran sık iğneli kısmı yapın.Sık iğneli kısmın ilk sırasının önce zincirini gidin sonra sık iğne doldurun. sonra 2 ve 3.sırayıda yapın.

7.Papatyalı kısmıda hiç ipini koparmadan 1 seferde yapın. ( tarifi yakında )

8.ortasınada örnekle uyumlu bir motif yerleştirin.

07 Mayıs, 2005

Anneler günü

O gerktiğinsde yemez, yedirir. Giymez, giydirir. Çocukları için bir çok sıkıntılara katlanır. Sevgi ve şevkati onları her türlü tehlikeden, dert ve sıkıntılardan korumaya çalışır. Ailem Dergisi

 


ANNECİM ANNELER GÜNÜN KUTLU OLSUN. SENİ ÇOK SEVİYORUM...


Diğer tüm annelerinde anneler gününü kutluyorum

04 Mayıs, 2005

Özür...

Özürlerinize sığınarak sizden 3 günlük bi müsaade istiyorum. Bir programda görevli olduğum için hazırlık yapmam gerekiyor. program cuma günü. bu gün ve yarın ytorumlarınızı cevaplayabilirim. Fakat cuma günü yazılan yorumları cumartesi cevaplayacağım.

03 Mayıs, 2005

Kermesten Görüntüler 2

Önce yeni merakım olan takıları indirdim siteye. Bunlarda çok güzel. Kermes 7 mayısa kadar sürecek bence acele edin. Adresi dün aşağıda vermiştim.
 

 

 
Takıların resmi bende bu kadar. Dünde dedimya kermeste daha binlerce çeşit vardı, bunlar onların yanlızca bir kısmı...

Havlular


Havlularında bir kısmını bugün yayınlayacağımı söylmiştim. ve bunlarda kermeste resimlerini çektiğim havluların diğer kısmı...
 

Ben bu havluya kuş burnu dedim. Bendede var aynı örnekten ama bunun kadar şaaşalı durmuyor doğrusu. Üstelik ben birde ara yapmıştım havluya. Daha yakından görmek için tıkla...
 

Kermesten edindiğim resimlerin sonuncularıydı bunlar. Benim için yayınlamak bi zevkti. Onlarada izin verdikleri için çok çok teşekkür ediyorum. Saygı ve sevgiyle...

02 Mayıs, 2005

Kermesten Görüntüler

Çeçen kardeşlerimiz yararına düzenlenen kermese uğradım cumartesi günü. Kalabalıktan içeriye zor girdim. Girincede nedenini anladım. Fiyatların uygunluğunu duyan gelmiş. Bide benim gibi meraklı vatandaşlar...


Çok anlamlı bir hareketti bu kermes olayı. Yakın olanların uğramasını isterim. Adres çok basit, gidin ve aşağıda resimlerini gördüklerinizin fazlasını görün....


 

Sitemiz de( sitemiz diyorum çünkü yanlız benim değil hepimizin sitesi olduğu ve sizsiz bi anlamı olmadığı için ) gezinen arkadaşlarımız kurdale işi ile ilgili sorular sorup beni bu merakın içine atıp gittiler. Yoğun ( olabildiğim kadar tabi ) araştırmalarım neticesinde kurdale işini kermeste buldum ve inceledim. Sandığımdan da güzel duruyormuş. Aynı zamanda basit bir yapılışı var. Yakında bi işleme yapabilirim. Benim en çok beğendiğim ( seçimi zor olsada ) papatyalı örnekti. Fiyatları da çok uygundu, 3 YTL kurdale işi küçük havluların fiyatı, kurdale işi olmayan büyük havlularsa, 8 YTL'den 25 YTL'ye kadar uzanan fiyatlarıyla satışa sunuluyor. Kurdale işi dışında dantel havlularda çok güzeldi.


 

Hepsi bu kadar değil tabi bir kısmınıda yerın yükleyeceğim siteye